The Are Murders

Stockholm Emniyet Müdürlüğü’nde çalışan tecrübeli dedektif, meslek hayatının en zorlu dönemlerinden birini yaşamaktadır. Hakkında açılan iç soruşturma nedeniyle büyük baskı altındadır ve gözlerden uzaklaşmak, zihnini toparlamak için bir kayak tatiline çıkmaya karar verir. Ancak tatili uzun sürmez; gittiği lüks kayak merkezinde genç bir kızın aniden kaybolmasıyla kendini yeniden bir soruşturmanın ortasında bulur.

Başlangıçta yerel polislerin işine karışmak istemese de, olayın sıradan bir kaybolma vakası olmadığını fark ettiğinde içgüdüleri onu harekete geçirir. Araştırmaları ilerledikçe, kasabanın zengin ve güçlü aileleri arasındaki karanlık ilişkiler su yüzüne çıkmaya başlar. Dedektif, bu küçük kasabanın göründüğünden çok daha fazla sırrı barındırdığını keşfeder.

Geçmişinden gelen kişisel sorunlarla da yüzleşmek zorunda kalan dedektif, bir yandan iç soruşturmanın sonuçlarıyla mücadele ederken diğer yandan kayıp kızın izini sürmek için zamana karşı yarışır. Kayıp vakası, uluslararası bir suç örgütüne mi dayanıyor, yoksa daha kişisel bir intikam hikayesi mi söz konusu? Gerilim ve sürprizlerle dolu bu hikâyede, dedektif hem adaleti sağlamak hem de kendi içindeki şeytanlarla savaşmak zorunda kalacaktır.